Hazırlamış olduğumuz güneşten korunma rehberi ile kendinizi ve ailenizi güneşten nasıl koruyabileceğinizin yanı sıra, güneşin ne gibi zararları ve faydaları olduğunu da öğrenip ona göre hareket edebilirsiniz.

Güneşin Faydaları Nelerdir?

Güneşin faydaları ve zararları tamamen güneşe maruz kalınan süre ile ilgilidir. Doğru miktarda maruz kalınan süre ile güneşten de doğru bir şekilde faydalanabilirsiniz. Peki güneşin faydaları nelerdir?

  • Güneş ışığı D vitamini eksikliği ile savaşır ve vücuda bu vitaminin doğal yollardan alınmasına yardımcıdır. Yani güneş D vitaminin vücutta sentezlenebilmesi için gereklidir.
  • Çocukluk yaşlarında kemik gelişimi için çok önemlidir. Aynı zamanda bağışıklık sistemi hastalıkları için de koruyucu özelliği vardır. Çocukluk yaşlarında doğru miktarda güneşten faydalanarak bağışıklık sistemi güçlendirilebilir.
  • Antibakteriyel özellikte olan güneş sayesinde mantar ve enfeksiyonlardan korunma ve iyileşme sağlanabilir. Diğer yandan kepek ve akne sorunu için de faydalıdır.
  • Meme ve akciğer kanseri üzerinde koruyucu özelliği vardır. Öğle saatlerinde az miktarda güneşten faydalanarak bu tip kanserlerden korunabilirsiniz. 
  • Bağırsakların ve kemiklerin kalsiyumun emilimini sağlayabilmesi için D vitamini önemlidir. Vücutta yeterli D vitamini yoksa kalsiyum görevlerini yerine getiremez. Bu sebeple günde 15-20 dakika kadar güneşin dik ışınlarından faydalanarak vücudun D vitamini ihtiyacının karşılanması gerekir. 

Güneşin Zararları Nelerdir?

Güneşin her ne kadar D vitamini sağlamak veya kemik erimesinden korumak gibi yüksek öneme sahip faydaları olsa da, aynı zamanda güneşin zararları da oldukça fazladır. Genellikle güneş ışınlarının zararları etkileri 20’li yaşlarda kendini göstermeye başlar ve önlem alınmadığı takdirde artarak devam eder.

  • Güneş, erken yaşlanma ve deri kanseri faktörlerinde baş rolü oynar. Uzun süre önlem almadan güneş ışınlarına maruz kalmak deride güneş ışınlarının birikmesine yol açar. Biriken ışınlar zamanla deride yaşlanmaya ve kanser hücrelerinin oluşmasına sebebiyet verir.
  • UVB ışınları zamanla deri yanıklarına yol açar. Bu ışınların deriyi en çok etkileyen zamanları %72’lik oranla yaz aylarıdır. Geriye kalan %28’lik kısmı ise yılın diğer zamanlarında deriye işler.
  • UVA ışınları UVB ışınlarından daha aktif bir rol oynar ve daha derinlere iner. UVA ışınları yıl içerisinde daha az değişikliğe uğrar ve cam ile filtrelenemez. Yaz aylarında UVA ışınlarının yarısı vücuda işler, diğer yarısı ise yılın diğer zamanlarına dağılır.
  • UVA ve UVB ışınlarının ikisi de kırışıklıklara, genetik değişikliğe ve zarara, bağışıklık sisteminin zayıflamasına, kansere ve deri yaşlanmasına sebep olur. Güneşin cilde zararları kendisini kırışıklık, yaşlanma ve ton eşitsizliği şeklinde gösterir.
  • Deri güneşten her zaman zarar görebilir. Bu zararların %50 ile %80 civarındaki kısmı çocuklukta maruz kalınan güneş ışınları yoluyla gelişir. Çocukluk yaşlarında güneşin yüze zararları konusunda kremler ile önlem alınsa da vücut da aynı zararları görür. Vücut için kullanılan kremler koruyucu özellikte olabilir, fakat çocukluk yaşlarında koruyucu kıyafetlerin kullanılması da önemlidir.
  • Güneşin zararları kısa veya uzun vadeli olarak kırışıklık ve cilt lekesi olarak kendisini gösterir. Bunlar yaşlanma belirtisi olarak görülse de güneşin zaman içerisindeki etkileridir. Güneş ışığı, cilde esneklik sağlayan “elastin” adlı katmana zarar vererek kırışıklıklara neden olur. Diğer yandan güneş ışığı, lekelenme ve kızarıklıkların da sebebidir. Kahverengi ve gri lekeler yaşlanma belirtisi sanılsa da, bunlar güneşe önlem almadan maruz kalmanın doğurduğu sonuçlardır.
  • Güneş ışığı yalnızca cilde değil gözlere de zarar verir. Güneşin yoğun olduğu saat dilimlerinde şapka ve gözlük kullanmadan güneşe maruz kalınması sonucu katarakt gelişebilir. 
  • Güneş ışınları güneş çarpması olarak bilinen duruma yol açar. Güneş çarpması, aşırı sıcaklığa bağlı gelişen, vücut ısısını ayarlamak üzerine görevlendirilmiş mekanizmaların bozulmasıdır. Güneş çarpması ölüme sebebiyet verecek kadar ileri derece olabilir. Bu sebeple güneşin yoğun ve daha etkili olduğu gündüz saatlerinde dışarıda fazla kalmamak önemlidir.

Kimler Güneş ile Direkt Temastan Kaçınmalıdır?

Güneş ile arasına mesafe koyması gereken biri olduğunuzu düşünüyorsanız bunun belirli sebepleri olabilir. Bu sebeplerin başında güneş alerjisi olarak da bilinen, güneşle temasta kızarıklık, kaşıntı veya yara oluşumu gelir. Güneş ile temas edince siz de bunlar gibi belirtiler gösteriyorsanız güneşten olabildiğince kaçınmalısınız.

Belirli antibiyotikler, kolesterolün dengelenmesini sağlayan ilaçlar, bazı nörolojik ilaçlar veya idrar söktürücü kullanıyorsanız da güneş ile temasınızı en az düzeyde tutmanızda fayda vardır. Bu tip ilaçların yan etkileri güneşle temasta ortaya çıkabilir ve mutlaka konunun uzmanı ile görüşülmesi gerekir. 

Güneşin Zararlarından Korunmanın 8 Yolu

Güneşin cildimize zararları ve korunma yolları için birçok alternatif yöntem olduğu kadar, doğru uygulanmadığından hiçbir işe yaramayabilir. Kendinizi ve ailenizi aşağıdaki korunma yollarını uygulayarak güneş ışınlarının zararları etkilerinden uzak tutabilirsiniz.

1. Güneşlenme Saatlerine Dikkat Etmek

Güneş ışınlarının en dik şekilde yeryüzüne geldiği 11.00 ve 16.00 saat aralığında güneşe maruz kalmamak, hatta dışarıda bulunmamak önemlidir. Mutlaka çıkılması gereken durumlarda ise güneşten koruyucu kremleri kullanmak gerekir. Eğer bu saatlerde çıkılması gereken zaman yaz aylarında ise kreminizin 50 SPF ve üzerinde etkisi olmalıdır.

2. Alınan Ürünlerin Cilt Tipine Uygun Olması

Alacağınız güneş kremi veya güneşten korunma ürünleri mutlaka UVA ve UVB ışınlarına karşı koruyucu nitelikte olmalıdır. Diğer yandan cilt tipinizi bilmek de önemlidir. Örneğin yüzünüz yağlı, vücudunuzun diğer kısımları kuru tipte ise iki tip koruyucu kullanmanız gerekir. Aksi takdirde yüzünüzde akne problemi yaşayabilirsiniz. Kuru bir cilt tipine sahipseniz nemlendirici özelliği de olan ürünler kullanmak kuruma ve çatlama gibi problemlerin de önüne geçer.

3. Güneş Koruyucusunu Sürme Zamanı

Güneş koruyucusunun etkisini gösterebilmesi için güneşe çıkmadan yaklaşık 20-30 dakika önce sürülmelidir. Koruyucuyu açıkta kalan tüm bölgelere sürmeniz önemlidir. Birçok kişi enseyi, kolların iç kısımlarını, burnu veya göz kapakları gibi bölgeleri unutarak büyük bir hata yapar. Diğer yandan tüm bölgeler kıyafet giyilmeden önce koruyucu ile kapatılmalıdır, kıyafet sonra giyilmelidir.

4. Güneş Koruyucusunun Miktarı

Güneşten korunma yolları uygulanırken koruyucunun miktarı göz ardı edilebilir. Uzun süre kullanabilmek için koruyucu miktarının az tutulması güneşin zararlarından korunmanın önüne geçer. Koruyucuyu yeterli miktarda tüm bölgelere uygulamak gerekir.

5. Kapalı Havalarda Doğru Hareket Etmek

Güneşin zararları kapalı havalarda da kendisini gösterir. Havanın kapalı olduğu ve güneşin zararlarından korunduğu düşünülüp balkonda koruyucu kullanmadan oturmak da yapılan bir başka hatadır. Balkonda güneşten korunma için de yine yeterli miktarda koruyucu kullanmak, mümkünse daha kapalı ve uygun kıyafetler giymek gerekir.

6. Güneş Koruyucusunun Tekrarlanma Süresi

Koruyucuların etkisi yaklaşık 2 saattir. Bu süre sonunda koruyucunun tekrar sürülmesi gerekir. Diğer yandan aşırı terlendiği ya da denize veya havuza girildiği zaman da saat gözetmeden tekrar uygulanması gerekir.

7. Yüz Bölgesinin Korunması

Dudak, dudak üstü ve burun bölgesi koruyucuların uygulanmasına gerek duyulmadığı düşünülen bölgelerin başında gelir. Halbuki bu bölgeler de güneşten diğer bölgeler gibi zarar görür. Hatta deri ve cilt hastalıklarının kendini göstermesi en sık bölgelerde ortaya çıkar. Bu nedenle koruyucu kullanılırken bu bölgelerin unutulmaması oldukça önemlidir.

8. Kıyafet ve Aksesuar Seçimi

Güneş gözlüğü ve geniş bir şapka kullanmak da güneşten korunmak için bir diğer yoldur. Pamuklu kıyafetler teri çekme ve rahat hissetme açısından oldukça kullanışlı bir seçenek olsa da bu kumaşlar ultraviyole ışınlarını kolay bir şekilde geçirir. Bu sebeple ultraviyole ışınlarını engelleme özelliğine sahip kıyafetler kullanabilirsiniz. Bu seçenek size yabancı gelirse daha sıkı dokunmuş, koyu renkli ve rahatsız etmeyecek kadar kalın kıyafetler tercih edebilirsiniz. Bol ve uzun kollara sahip kıyafetler de faydalı olur.